6 Şubat 2013 Çarşamba

Fatih Projesinde Zamanlama ve Alt Yapı…

Ülkemizde bir şey yapılmadan önce aylar öncesinden medyada reklamı yeterince yapılır. Medyada yer alan durum sanki faaliyete geçmiş gibi anlatılır… Hâlbuki medyadaki bu durum bazen faaliyete bile geçmiyor ya da anlatıldığı gibi geçmiyor.
      Uygulamayı ortaya koyan iktidar hemen bununla siyasi şov yapmaya kalkıyor. İktidar karşıtları ise iyide olsa başlarlar kötü yönde eleştirmeye… Doğruya doğru demek lazım. Dik durmak lazım. Yanlışa da aynı şekilde yanlışsa yanlış denilmeli. Mantıklı olarak.
     Teknolojiyi elimden geldiğince yakından takip etmeye çalışıyorum. Tablet bilgisayarların dağıtılacağı haberini her zaman ki gibi ilk olarak medyadan duyduk aylar öncesinden… Ne güzel dedim içimden… Çok güzel bir uygulama aslında. Ancak daha sonra düşününce Fatih Projesi adı altındaki bu projenin zamanlamasının yanlış ve alt yapısının da eksik olduğunu düşündüm.12 yaşındaki bir çocuğa hadi seni evlendirelim demek ne kadar mantıklı ise Fatih Projesinin zamanlaması açısından da o kadar mantıklı. En azından proje belli bir aşama çerçevesinde zamana dağıtılarak yapılabilir. Projeden önce daha önemli olan ihtiyaçlar giderilmeli.Bu gün işsiz birinin temel ihtiyaçlarını karşılamadan gidip bir lüks bir araba,İPAD gibi bir şey almaya kalkması gibidir Fatih Projesi.
     Bugün ilköğretimi-ortaöğretimi bıraktım. Üniversitelerde dahi basit bir Office uygulamasını bile doğru düzgün kullanamayan öğrenciler mevcut. Teknolojiden korkan öğrenciler var. Bilgisayarda sadece facebook ve oyun kültüründe takılıp kalan öğrencilerin haddi hesabı yok. Ancak bilgisayarda bir materyal tasarlama, öğrencileri için faydalı bir şekilde kullanma vs. amaçları doğrultusunda kullanan öğrenciler ve öğretmeler çok az… Basit bilgisayar eğitimleri veriliyor okullarda.
        Bunlar çözülmeli öncelikle.”Geçenlerde lisedeki bir hocam basit bir Powerpoint sunusunu hazırlamanın çok zor olduğunu ve akıllı tahtayı kullanmanın da kendisine zor geldiğini ifade etti.”Hiçbir şey diyemedim.

       Öğretmen faktörü düşünülmüyor çünkü. İstediğiniz kadar proje uygulamaya koyun. Amacına ulaşmadıktan sonra ekonomik olarak zararından başka ne yararı var. Proje bu eğitim-öğretim yılının 2.döneminde pilot okullarda uygulanmaya başladı. Uygulanan pilot okullara baktım. Bu durum öyle gösteriyor ki tablet bilgisayarların gerçek ihtiyaç sahiplerinin eline ulaşması baya zaman alacak...
     Hemen duygularımız aklımızın önüne geçiyor.”Amerika’daki öğrenciler kullanıyorlar. Benim Ahmet’im, Mehmet’im neden kullanmasın?”diyoruz. Tamamen katılıyorum. Ahmet, Mehmet, Ayşe… Fazlası ile hak ediyor. Bundan önce daha önemli şeyleri hak ediyorlar.
-50 kişilik sınıf mevcudu yerine daha düşük mevcutları hak ediyorlar.
-Birleştirilmiş sınıf uygulaması yerine daha iyi uygulama hak ediyorlar.
-Daha iyi öğretmenleri hak ediyorlar. (Öğretmenler çoğu yerde okulun temizlik görevlisi ihtiyacını karşılıyor. Eğitim fakültelerinin durumu belli ülkemizde.)
-Fiziki açıdan daha iyi derslikler hak ediyorlar.
-Okulun birçok ihtiyacı ailelerden karşılanıyor. Bunun yerine devlet karşılayabilir.
(bu sıralama sayfalarca arttırılabilir)
                         …
     Bunun yerine öncelikle iyi bir alt yapı çalışması yapılabilir. İyi bir bilgisayar eğitimi verilmeli. Ülkemizde tüm okullara her sınıfa Akıllı tahta uygulamasına geçilmeli ancak buna paralel olarak ÖĞRETMEN YETİŞTİRİLMESİ konusu iyice düşünülmeli. Kilit noktası olan öğretmen faktörünün göz ardı edilmemesi gerekiyor.
        Yeniliklere karşı koymakta çok zor. Öğretmenler ve öğretmen adayları da facebook,oyun kültüründen ziyade kendilerini tüm alanlarda olduğu gibi teknoloji konusunda hemen geliştirmelidir. Aksi takdirde yarın sınıflarının önünde cahil bir öğrenci konumuna düşebilirler.              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder